Aziz’in Zabıtaları Parmak Koparıyor!

   Başta Büyükşehir Belediyesi olmak üzere İzmir’de birçok Belediye’nin zabıta birimleri Esnafın canını yakmaya, Halkın ise canını fena halde sıkmaya başladı. Gün geçmiyor ki bir ilçe de Zabıta faciası yaşanmasın. Yakın zamanda Güzelbahçe ve Çeşme’de benzeri olaylar olmuştu. Bunun en son örneği ise Güzelyalı’da oldu.

   Haberlerden de okumuşsunuzdur. CHP içerisinde yakından bilinen ve sevilen işadamı Mustafa Kocaoğlu’nun işyerine Büyükşehir’e bağlı bir grup zabıta ekibi baskın yapıyor. Sanırsınız ki Polis, Terör Örgütü Operasyonu yapıyor. Gerekçe, içeride tadilat olmasından dolayı sandalye ve masaların dışarıya çıkarılması. Bu arada Aziz Kocaoğlu’nun parti içi muhalefetten dolayı Mustafa Kocaoğlu’na karşı “Hasmane” bir tutum içerisinde olduğuna dair iddialar da yok değil.

   Sonra ne mi oluyor?

   Zabıtanın saldırısı sonucu o işyerinde çalışan bir kişinin parmağı kopuyor, Yine aynı işyerinde çalışan bir çocuk ise fena halde darp ediliyor.

   Ne Zabıta ama değil mi?

   Asli görevi Esnafı denetlemek olan Zabıta, İzmir’in orta yerinde Parmak koparıyor!

   Olay yeri fotoğraflarını görünce sinir katsayım yükseldi. Meğer Aziz Kocaoğlu Büyükşehir’de bir “Özel Tim” kurmuş haberimiz yokmuş?!

   "Özel Tim" demişken aklıma geldi. Başta Büyükşehir olmak üzere birçok ilçeye Zabıta alımının Uzman Çavuşlardan, Astsubaylardan veya Polislerden yapıldığını da hatırlatmadan geçmeyelim. Belediye değil sanki Komando Eğitim Alayı!

   Oysa bizler Sosyal Demokrat Belediyeciliğin Esnafla ve Halkla bütünleşen, sorun varsa medeni biçimde çözen, Kabadayılık değil Efendiliğin ön plana çıktığı bir anlayışla yönetildiğini bilirdik. Esnafın Parmağını koparan bir anlayışla değil.

   Eğer Aziz Kocaoğlu CHP’nin Belediye Başkanı ise ve Sosyal Demokrat bir anlayışı benimsiyorsa, ilk iş olarak haksızlığa uğrayan 40 yıllık o partilisinin mekanına gider ve o insanlardan özür diler. Parmak kopartan ve bir çocuğu da darp eden o Zabıta görünümlü "zebanileri" de kapının önüne koyar.

   Yapar mı?

   İyi niyetle yazdığım bir temenni bu!

   Umarım yapar da, ya aslında ufakta olsa Sosyal Demokratlığın bir kırıntısı kalmış deriz…

   Burada, resmiyette CHP İl Başkanı olan ancak pratikte şimdiye kadar o koltuğun hakkını veremeyen Alaattin Yüksel’e de bir çift söz etmek gerekir.

   Yıllarını CHP’ye vermiş bir yoldaşının mekanı basılıp, çalışanının parmağı koparılıyor ama gelin görün ki Alaattin efendi sus pus. Çünkü işin ucunda Aziz Kocaoğlu var. Hani insanda biraz vefa, biraz vicdan olur. Siz benim partilime veya bir esnafa nasıl böyle davranırsınız diye tepki verir.

   Ama nerde o vefa?

  Çünkü Partililer bunlar için zor günlerde sırtına binilecek hizmetkardır. Yoldaş değil…