Kılıçdaroğlu sağlam duramıyor…
25 Temmuz, 2016Geçtiğimiz hafta yaşanan FETÖ organizasyonundaki Darbe girişiminin ardından, Hükümet ve Muhalefet arasında yeni bir nikah tazelenmesine tanık oluyoruz. Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP Lideri Kılıçdaroğlu ile birlikte MHP Lideri Bahçeli’yi Saray’da ağırladı.
Bu girişimin adına toplumsal mutakabat denilse de davete HDP’nin çağrılmaması tartışmalara neden olmuş durumda. HDP’liler 15 Temmuz gecesinde TBMM’ye gelip darbeye karşı bir duruş sergilemişti.
Bu toplantının en çok tartışılan bir başka yönü ise Kemal Kılıçdaroğlu’nun Saray’a "tıpış tıpış" gitmesi. Biliyorsunuz daha önceki açıklamalarında “Saray’a bir şartla giderim. Hükümet kurmak için görev almaya” demişti. Burada tartışılan Kılıçdaroğlu’nun verdiği sözlerin arkasında durmaması. Bu duruma CHP tabanındaki birçok kişi, “ya söz verip yerine getirmeli ya da tutamayacağı sözü vermemeli” diye haklı yere tepki gösteriyor.
Biliyorsunuz Kılıçdaroğlu daha önce de, seçimleri kazanan Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal gibi vekillerin hapisten çıkarılmaması üzerine “Meclis’e gitmeyeceğiz, yemin etmeyeceğiz” demiş, bir süre sonra bu sözünü de çiğnemişti. Hatırlayanlar vardır, o günlerde Başbakan olan Erdoğan bu durumla alay etmişti.
Aslında Kılıçdaroğlu doğru şeyler söylüyor ama buradaki sıkıntı, zor bir sürece girildiğinde o doğruların arkasında duramayıp çabuk pes etmesi. O yüzden bugün söylediklerinizin yarın karşınıza çıkacağı gerçeğini göz ardı etmemeniz gerekiyor. Saray’a da “Ülke açısından önemli bir süreç” gerekçesiyle gidildi.
Bu süreç CHP’ye ne getirir diye düşündüğümde, politik açıdan getirisi değil götürüsü olur. Çünkü İktidar Muhalefet birlikteliğindeki bu “dostlar alışverişte görsün” havasının uzun sürmeyeceğini anlıyoruz. Malumunuz, bir taraftan “toplumsal uzlaşı” diyen Cumhurbaşkanı diğer taraftan HDP’yi dışlayabiliyor, ayrıca “Taksim’e o kışla mutlaka yapılacak” ısrarını sürdürmekten hiçte rahatsızlık duymuyor. Bu durumun yine Erdoğan’ın sayesinde AKP’ye yarayacağı düşüncesindeyim. Çünkü Muhalefet pratiksel açıdan koşullara göre şekillenmiş durumda.
İktidar her açıdan pisliğin içerisine batmış durumda. Ama bu durumu hem ülkenin hem de partisinin lehine çevirebilecek muhalefet anlayışına ihtiyaç var. Darbeye karşı çıkarken Darbecileri semirten anlayışı da “adam gibi” sorgulamak gerekir. Çünkü bu koşulları yaratan CHP değil AKP’dir. CHP’nin görevi iktidara payanda olmak değil, eksiklikleri cesur, kararlı biçimde ve çark etmeden Halka anlatmaktır.
Evet birlik olalım, darbelere karşı duralım ama sağlam bir muhalefet anlayışı ile yanlışları da haykıralım. Aksi halde her şey yapanın yanına kâr kalır. Benden söylemesi…
Yorum Ekle
Yazarın diğer yazıları
- CHP’nin Cumhurbaşkanı adaylığı Özgür Özel’e kalabilir
- Buca’da Görkem Duman farkı
- AKP Selçuk’u unutsun..
- Kreşleri kapatmak ne demek?
- Tunç Soyer’in miadı dolmadı mı?
- Konu kendi Belediyeleri olunca; AKP’li vekiller dut yemiş bülbüle dönüyor
- Biraz sabır... Cemil Başkan güzel işler yapacak
- Cemil Tugay’ın formülü doğru
- Bu davranış ayakta alkışlanır
- Cemil Tugay başarılı mı, başarısız mı?
- Tüm Yazıları
SOSYAL MEDYA
MAGAZİN
Kızılcık Şerbeti'nde 'Pembe'nin ardından bir ayrılık iddiası daha
'Kızılcık Şerbeti'nde 'Pembe' karakterini canlandıran Sibel Taşçıoğlu'nun diziden ayrılmasıyla büyük üzüntü yaşayan seyirciye bir şok haberi daha... 'Kızılcık Şerbeti'nde 'Pembe' karakter...
TEKNOLOJİ
EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ
Dünyanın en sağlıklı besini seçildi!
Dünya Sağlık Örgütü dünyanın en sağlıklı besini diyerek duyurdu. 100 gramında yalnızca 21 kalori bulunan bu sebze tere. Pestisit gibi toksik maddelerin yaygın kullanımı, sağlığa zarar vermeyen meyve ve sebze bulmayı zorlaştırsa da lif açısından zengin besinlerin tüketimi hala önemini koruyor. Peki, doğru seçim nasıl yapılır?
Yorumlar
Bu haberde yorum bulunmamaktadir.