Aziz’in acizliği yine üzerinde…

   On iki yıl önce CHP’nin İzmir halkına en büyük kazığı olan ve bu süre zarfında kendine özgü siyaset, ticaret, husumetten başka hiçbir şey üretemeyen Aziz Kocaoğlu geçmişe çatmış.

   Kendisinden önceki Başkanları zan altında bırakarak “İzmir Büyükşehir Belediyesi 12 sene önce ülkenin en borçlu belediyesinden bir tanesiydi. Bugün ülkenin en itibarlı devlet kurumu” demiş.

   Bunu biraz açalım.

   Kocaoğlu kimden Belediyeyi devir aldı. Efsane Belediye Başkanı rahmetli Ahmet Piriştina’dan.

   Piriştina ise Burhan Özfatura’dan.

   Daha önceki dönemlere gittiğimizde, Yüksel Çakmur, İhsan Alyanak ve Osman Kibar gibi toplumda kabul görmüş isimler var.

   Kocaoğlu’na göre bu isimler borç yaparak, kendisine “İtibarsız” bir Belediye bırakmış oluyor. Ama külliyen yalan!

   O dönemin tanıklarıyla görüştüm. Piriştina’dan öteye gitmeye bile gerek yok. Çünkü Piriştina vefat ettiğinde Belediyenin borcu yok denecek kadar azdı, hatta İZSU gibi önde gelen büyük şirketlerin kasasında birikmiş paralar bile vardı. Ayrıca o dönemde 5216 sayılı Kanun Piriştina vefat ettikten bir ay sonra çıktı. Bu kanunla birlikte Belediyenin gelirleri inanılmaz boyutlarda arttı. Ve o dönem içerisinde önceden Özfatura'nın borçlanarak aldığı büyük kanal projesi ile metro pojesini taksitlendirip, yani yapılandırıp ödeyen isimdi Piriştina.

   Kocaoğlu ya ne konuştuğunu bilmiyor ya da iş olsun torba dolsun diyerek işkembeden sallıyor. Üstelik itibarı ticaretle sınırlı gören bir anlayışı da ortaya koyuyor. Sanki orası Arçelik dükkanı. Hizmet yok ama para var, bugünde kârdayız mantığı. Oysa, hizmet olmadıktan sonra paran olmuş neye yarar. Yıllardır kentin atıl kalmasının sebebi de işte bu bakış açısı.

   Her şeyi geçtik ayıp denilen bir şey var be arkadaş. Sayesinde o koltuğa oturduğu insana ve insanlara laf atmak, mensubu olduğu partinin değerlerine saldırmak hiç yakışıyor mu?

   Ahde vefa denilen bir şey var diyeceğim ama yazık ki kırıntısı bile yok Kocaoğlu’nda. AKP’lilerin önünde eğilmekten yerlerde sürünen birinin kalkıp efsane olmuş insanlara laf atması affedilir gibi değil.

   Burada kabahatin birazı bu adamda ama büyüğü de Kılıçdaroğlu ve CHP Genel Merkezinde. Parti ilke ve değerlerine ticari anlayışla yaklaşan bir Tüccarı getirip 4 Milyonluk kentin başına koyarsanız olacağı budur.

   Daha önceleri de çokça gördüğümüz gibi, Aziz’in acizliği, yani beceriksizliği ve kabiliyetsizliği tutunca vaktini iş yaparak değil, sağa sola çamur atarak geçirir. Bu çıkışı da buna yoruyorum. 2019 için bu kötü örnekten ders çıkarması gereken de elbette Kılıçdaroğlu ve CHP’dir. Aksi halde onların da tabana söz geçirme hakkı tamamen ortadan kalkmış olur. Benden söylemesi…