İZSU`da İkinci Perde

İzmir Büyükşehir Belediyesine bağlı İZSU’ya bir girdik pir girdik. Dile getirdiğimiz Cemaat yapılanmasına ilişkin kaygılar ve şikayetler Yoğun biçimde gelmeye devam ediyor.
Daha ötesinde öyle bir bilgi geldi ki evlere şenlik, hem de İZSU’nun göbeğinden geldi. Albayraklar’ın İZSU’ya girmesi an meselesi. Bu önemli bilgiyi birazdan paylaşacağım sizinle.
Şimdi bir önceki yazımın devamına dönelim.
Şu aralar tarafıma gelen yakınmaların başında İZSU’nun eski Genel Müdür Yardımcısı Hilmi Özen var.
İşin en ilginç tarafına geldiğimizde,
Biliyorsunuz bir önceki yazımda Hilmi Özen’in Büyükşehir Şirketler Koordinatörlüğüne getirileceğini yazmıştım ve kısa süre geçmeden bu atama gerçekleşti.
Sayın Kocaoğlu, Özen’i şimşek hızıyla emekli ettirdi ve aldı Büyükşehir deki yeni koltuğuna oturttu.
Bu atamanın yapılması beni şaşırtmadı desem yalan olur.
Oysa, Sayın Hilmi Özen’in isminin, bahsettiğim yapılanmanın içerisinde, hatta başlarında geçtiği iddiaları var. Tarafıma gelen bilgiler hep bu doğrultuda.
Neden bu atama yapıldı sorusuna gelince?
Aziz Başkan’ın bile bile bu atamayı yapmasını Ankara ile ilişkilerini sıcak tutmaya bağlayanlar var. Yani AKP ile yakın temasta olmak üzere bu atamanın politik bir atama olduğu konuşuluyor.
Hatta çok daha ağır iddialar var.
Deniliyor ki;
“Başkan AKP ile dirsek temasta, bunu yapmasının nedeni ise kendisine açılması olası soruşturmalardan ve davalardan yırtmak!”
Öte yandan “cemaat”çi yapılanmanın Büyükşehir’i ele geçirmesi, köşeleri tutmaya başlaması da, fena halde sosyal demokratların canını sıkmış durumda.
Sosyal Demokrat kesim, Aziz Başkan’ın bu gidişle Büyükşehir’i cemaat yuvasına çevireceğinden yana oldukça dertli.
Ve İZSU’dan Mektup geldi
İZSU olayını gündeme getirmemle birlikte bilgiler de gelmeye başladı. O bilgilerden bir tanesini noktasına, virgülüne dokunmadan sizlerle paylaşmak istiyorum:
İşte O mektup:
Sayaç okuma ve açma kesme işin de 10 yıldır çalışmaktayım. Çalışacağımız şirketler İZSU’ nun yapmış olduğu ihale usulü yeterliliği olan ve ihalede en düşük teklifi veren herhangi bir şirkete verilmektedir. 10 yıldır çalışıyorum ve sigortama baktığımda 20 den fazla giriş çıkış yapılmış durumdadır. Sadece 1 sefer tazminat hakkı kazandım. son yapılan ihale 24 aylık olduğu için 2 yıllık tazminat hakkı kazandım. Kazandığım tazminatta yarısı ödenip yarısı hala duruyor. Şu anki çalıştığımız firmanın ihalesi 8 aydır uzatılıyor.2010 marta ayında başlayan sözleşmemiz 3 aylığına uzatıldı.
2010 Haziran ayında aynı firma 2 aylığına daha ihaleyi aldı. Ağustos ayında 1 ay daha uzatma ve dün yapılan ihalede 2 aylığına çıkıldı. 2 ay sonra hangi firma gelecek ve hangi firmada çalışcağız o belli değil bile.
Hatta bir işimiz olup olmayacağından bile emin değiliz.
NEDEN emin değiliz?
2009 Temmuz da yapılan 30 aylık Sayaç okuma ve açma kesme işini en düşük teklifi veren Karel elektrik aldı. İş deneyim belgesi yeterli olmadığından , 2. firma olan ÇE-KA elektrik’e verildi. ÇE-KA’nın da vermiş olduğu dosyalarda eksiklik olduğundan dolayı KAMU İHALE KURUMU nun verdiği düzeltici sonuç doğrultusunda 3 firma olan SİSTEM elektrik e verildi.bu olaylardan dolayı ihalemiz uzadıkça uzuyor. Sonumuzun ne olacağı belli değil.
SİSTEM elektrik hangi firmaya ait olduğunu biliyormuşsunuz. TAYYİP ERDOĞAN'ın damadı olan Berat Albayrak'a ait bir şirket. Daha önce bu şirket hakkında 100 lerce dava var daha devam eden. Sizce bu adamların amacı İzmir’e hizmet etmek mi ? Kesinlikle hayır. Metro işinde olduğu gibi işimizi ekmeğimizi baltalamak için geliyorlar. Ankara da MELİH GÖKÇEK nasıl istediği şirkete iş veriyorsa , kendi adamlarını çalıştırıyorsa. AZİZ KOCAOĞLU neden bunu yapamıyor.İzmir i oylarla ele geçiremediler , kaleyi içten fetih ediyorlar.250 adet sayaç okuma ve açma kesme elemanı vardır.bu işte çalışanlar İzmir de her eve girip çıkıyorlar.Gittiğimiz her hanede CHP’nin propagandasını yapıyoruz.Bizleri işimizden edip kendi insanlarını yerleştirecekler AKP ye teslim edecekler İzmir’i.
Aziz KOCAOĞLU göreve geldiği süreden bu yana taşeronlaşmaya karşıyım diyor.
Neden bu durum karşısında bizleri kadrosuna almıyor.
İllaki memnuniyetsizliğimizi Büyükşehir Belediyesinin önünde eylem yapmakla mı gösterelim. İzmir’in işçisine emekçisine sahip çıkmadığını bütün insanlara duyuralım mı. Eğer şu an Kamu İhale Kurumundan gelen karar Albayraklar'a verilmesi doğrultusunda olursa eğer o insanlar işin başına gelip bu 250 işçinin birçoğunun işten çıkarılmasını sağlarsa o zaman nasıl hesap verecekler. Biz artık garanti iş istiyoruz. Sahaya indiğimizde İzmir’i temsil ediyoruz ama bize verilen değer yok.
Hepimizi vasıfsız işçi olarak görüyorlar.15 yılını emek etmiş arkadaşlarımız var içlerimizde yazık günah değimli bize. Siz bizi bu şekilde cezalandırırsanız halktan nasıl oy beklersiziniz.
Sayın Belediye Başkanımızdan ricamız bizi ortada bırakmaması. Biz artık sürünmekten bıktık usandık. Sayısız Sendika var hiç biri bize sahip çıkmıyor. İşçinin emekçinin yanında olmanızı bekliyoruz.