Narlıdere’den Haber Var

Birçok Belediyeyi yazdığımız gibi Narlıdere’de yapılan işleri de mercek altına almaya devam ediyoruz.
Şunun iyi bilinmesini isterim ki; Şu belediye başkanı bu belediye başkanı diye kimsenin özelliği olmadı, herkes yaptığı iyi işlerle yazıldığı gibi, kötü işlerle de bu sayfalarda yerini aldı ve almaya devam edecektir.
Bizim asli görevimiz de budur.
Gelelim şimdi konuya.
Narlıdere’de bize yorum gönderen okuyucularımızın şikayetleri var.
Ve bu yorumların çoğunda “Yolsuzluk” ve “Şaibeli işler” dönüyor diye feryatlar yükselmekte.
Bu iddiaların odak noktasında ise, Narlıdere Meclisinde bulunan birkaç isimden bahsediliyor.
Örneğin;
Müfettişlerin iki Meclis Üyesi hakkında Belediye ile yapılan işler için rapor tuttuğu ve gereken işlem için ilgili yerlere bilgilerin ulaştırıldığı ifade ediliyor.
Bunlardan birisi, bir Yapı Denetim Şirketi. Şirketin sahibi aynı zamanda CHP Meclis Üyesi ve İmar Komisyonu Üyesi…
Hakkındaki şikayetler ise;
İnşaat Kontrol denetimi için Narlıdere belediyesinden ruhsat alan bütün vatandaşlar ve şirketler, ruhsat almadan önce bu yapı denetim şirketinden geçiyor. Burası ile anlaştıktan sonra Belediye’ye inşaat ruhsatı için başvuru yapılıyor. Ve Narlıdere de bütün inşaatlar Meclis üyesine ait olan bu firma üzerinden geçiyor.
Belirtilenlere göre, yaklaşık 7 yıldan bu yana meclis üyeliği görevinde bulunan bu şahsın Belediye’den aldığı iş oranının %90 civarında olduğu konuşuluyor.
Öte yandan, Otoban’ın altında yapılan inşaatların nedense denetim işleri bu firmaya “risk” taşır diye verilmediği de ayrıca iddia ediliyor.
Diğer iddia ise;
Bir Mühendislik Firması hakkında.
Bu firmanın sahibi beyefendi de CHP meclisi Üyesive İmar Komisyonunda görevli.
Bu şahıs Meclis üyesi olmadan önce, Başkan yardımcısının ortağı olarak ta biliniyordu.
Yaklaşık 2 yıldan bu yana meclis üyesi olan bu şahsın, aynı zamanda Narlıdere İmar Komisyonunda görevli olduğu da dile getiriliyor. Meclis üyesi olduğu tarihten itibaren, bütün projelerin bu şahısa ve oğluna verildiği de ayrıca belirtiliyor.
Bir de not düşülmüş bu iddianın altına;
Bu iddiaları görmek isteyenlerin ; Narlıdere’de yapılan inşaat tabelalarına bakmaları da yeterlidir.
Bu iki konuyu da Narlıdere Belediye Başkanı Sayın Abdül Batur’un dikkatlerine sunuyor ve kendisinden cevap beklediğimi vurgulamak istiyorum.
Cevap geldiğinde gerekli bilgileri de siz okurla paylaşacağım…
AKP’de Muhalefete tırpan
Referandum propagandalarının yoğun olduğu süreç içerisinde “Hayır oyları, evetlerden fazla çıkarsa istifa ederim” diye açıklama yapan İl Başkanı Ömür Kabak tüm dikkatleri üzerine çekmişti.
Kabak’ın, beklenmedik bu ani çıkışı, zaten istifasını iştahla bekleyen muhalefeti bir kez daha ayağa kaldırmaya yetmiş, parti içindeki azılı muhalifleri,  İzmir’in genel siyasi eğilimini de göz önüne alarak ve biraz da İzmir’deki yenilgiyi kabullenerek, daha referandum yapılmadan Kabak için gün saymaya başlamıştı. Bu vesile ile Parti içinde yeni ittifaklar da oldu.
Bu aşamada, Aliağa eski Belediyesi Başkanı Tansu Kaya, muhalif kanadın yeni ‘prensi’ olarak ön plana çıkartıldı. Kaya’nın tek tek tüm ilçeleri dolaşarak destek istemesi, Ankara ile direk bağlantıya girmesi de bunun en önemli kanıtın olsa gerek.
Söz muhalefetten açılmışken;
Ak Parti’deki gibi sessiz ve derinden işleyen kulis sisteminin aynısının mutlaka CHP’de  de uygulaması lazım diye düşünüyorum.
Öyle ki, İl Başkanı Kabak, son yapılan referandum sürecinde hem CHP ile uğraştı hem de partisinin içindeki muhalefetle baş etmeye çalıştı. Yaşanan bu çekişmeler nedense, CHP’de olduğu kadar, kamuoyuna yüksek ölçekte yansımadı. Gerçi İlçe Danışma Kurulu toplantılarının basına kapalı gerçekleşen bölümlerindeki konuşmaların Kabağı epey bir köşeye sıkıştırdığını da unutmamak lazım.
Silinen üyeler, istenmeyen ilçe başkanlarına atılan çalımlar, biraz kafa karıştırdı ama kimse muhalefet ile Ömür Kabak arasındaki tartışmaların ‘kelle götüreceğine’ hiç mi hiç ihtimal vermedi.
Kabak akıllı adam. Her şeyden önce elle tutulur bir ihtisası var. Lafını nerede nasıl söylemesi gerektiğini de iyi biliyor. Belki de bu yüzdendir ki, çalkantılı süreçleri de çok iyi geçiştirmesini biliyor. Her şeyden önce arkasındaki genel merkez desteğini de çok iyi kullanıyor. Bu yolla altını oymaya çalışanları da bertaraf ettiği de bir gerçek. İşte bu nedenle muhalefet, istediği ‘öldürücü darbeyi’ bir türlü indiremiyor.
Ama Kabak indiriyor!
Neden mi?
Hakim ve avukatlık yaptığı dönemde iki dudağının arasından ‘eşitlik’ dağıtan Sayın Kabak, kendisine muhalif olarak gördüğü partinin kadrolu elemanlarına hayatı zindan ettiği.
Mesela;
Muhalif kanadı ustaca hamlelerle canından bezdirdiği, ilk önce Kemal Erim’i görevden aldığı gibi.
Kimdir Erim?
Ali Aşlık ve Aydın Şengül zamanında İl Genel Sekreterliği yapan partilisidir!!
İkinci hedefin ise, Maksut Karaosman olduğu belirtiliyor. Gençlik kollarından yükselerek partide önemli sorumluluklar alma arifesinde olan Karaosman’ın da Kabak’ın gazabına uğradığı ve istifaya zorlandığını öğrendim.
Kabak’ın bunlarla yetinmediği, referandum sürecinin yoğun yaşandığı dönemde, elini zayıflatacak önemli bir darbeyi daha indirerek, Aşlık ve Şengül zamanında Özel Kalem Müdürlüğü görevini üstlenen Ramazan Demirel’i ‘kapıcı’ yapması .
Yanlış duymadınız.
Partinin kadrolu personeli, bir dönem il başkanlarının en yakınında bulunan, Kabak’ın bile kısa süre özel kalem müdürlüğünü yapan Ramazan Demirel artık bir ‘kapıcı’ olmuş durumda.
Demirel şimdilerde partinin giriş katında gelenleri karşılıyor ve hangi kata çıkacaklarını, hangi işlemlerde bulunacaklarını soruyor.
İlginç değil mi?
NOTLARIM:
NOT 1: İZSU’dan çok yoğun bilgiler gelmeye devam ediyor. Bunlardan bazıları Genel Müdür Yardımcısı Ali Ateş ile ilgili. İlginç bir o kadar da sarsıcı olan bu bilgileri sizlerle paylaşacağız.
NOT 2: AK Parti Konak İlçe Başkanı Latif Özkan’ın Konak Belediyesi ile ilgili topladığı verilerin bir hayli ilginç olduğu açıklandı. Şimdilik anlatılan bu verilere göre Hakan Tartan’ın kelimenin tam anlamıyla değil çalışmak, Konak için kılını kıpırdatmadığı gerçeği ortaya çıkıyor. Latif Özkan yakında bu bilgileri basın toplantısı yaparak halkla paylaşacak. Takipçisiyiz.
NOT 3: Bayraklı’da AK Parti muhalefetin dozunu gittikçe arttırmaya başladı. Buca’da yaşananların çok daha fazlası Bayraklı’da yaşanacağa benziyor. Umarım sorunlar bir an evvel çözülür ve kazanan Bayraklı olur.