Hamdi...
09 Ekim, 2010
Ben bu Hamdi’ye taktım.
Neden mi?
Yalan yazdığı için…
Ercan Tatı’yı yazdığı kadar diğer başkanlara dokunamadığı için.
Hamdi’nin çifte standardına, yanlı oluşuna taktım.
Hamdi yaklaşık 2 yıldan bu yana Ercan Tatı ile yatıyor ve onunla kalkıyor.
Durum o kadar vahim hale geldi ki;
Ercan Tatı öksürse Hamdi yazıyor.
Ne yazıyor?
Yalan yazıyor!
Son MASK olayını yazdığı gibi.
MASK’ın olduğu yerde olay olduğu gerçek ve bu olay resmen tutanaklara yansıyor, ayrıca 155 Polise de anında bildiriliyor. Kayıtlarda da vardır.
Tüm bunlara rağmen Hamdi yalan kusmaya devam ediyor.
Amaç mı?
Susam’ın politik hesapları.
Çünkü Hamdi maaşını Susam’ın doğal lideri olduğu yerden alıyor.
Susam ise Hamdi üzerinden Ekibe yaranıp tekrar Milletvekili olmanın hesapları içerisinde.
Bakın,
İzmir’de Aziz Bey ile birlikte 31 Belediye Başkanı var.
Abdül Batur var, Metin Solak var ve Hakan Tartan gibi boşa kürek sallayanlar var.
Malzeme çok yani.
Doldur- boşalt değil sağlam bir haber varsa; 'Her kim olursa olsun' getir birlikte yazalım.
Mesela Bayraklı meclisinde olay oluyor, meclis üyesi dışarı atılıyor. Hamdi sesini bile çıkartamıyor.
Oysa aynı Hamdi, Buca Belediye Meclisinde aynı olay yaşandığında, Ercan Tatı’ya “Bırak o makamı çek git” diyen adamın da ta kendisidir.
Öte yandan İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde yaşanan skandallar 'fotoroman' olacak türden.
Peki Hamdi nerede?
Kayıp.
Neden?
Çünkü onlara dokunamaz.
Neden?
Çünkü geçmişten gelen ak-pak ilişkileri mevcut.
O halde,
Tarafsız bir gazetecimidir?
Değildir!
Çünkü,
Tarafsız gazeteci kalemini adamına göre sallamaz, yalan yazmaz, kalemşorluk yapmaz.
İşte bu nedenledir ki, ben bu Hamdi’ye taktım…
Hamdi ne zaman eleştirilmesi gereken kişileri de yazarsa, yansız gazetecilik yaparsa, yani adaletli olmayı becerirse, ben bu Hamdi’yi yazmaktan vazgeçerim.
Aksi halde,
Bu köprünün altından daha çoook sular akar…
Ben de Hamdi ile yatar Hamdi ile kalkarım!
NOTLARIM
NOT 1: Pazartesi Süleyman Gençel’in kaleminden çıkacak bir yazı İzmir’i ve Türkiye’yi sarsacak. Dikkatle izleyin çünkü buna değecek…
NOT 2: İZSU Genel Müdür yardımcısı Ali Ateş’ten haber geldi. Ateş demiş ki “dava edeceğim onu”…
Ben buradan Ali Ateş’e bir çağrı yapmak istiyorum.
Lütfen beni dava edin. Sizi yazdığım konunun yasal açıdan sorun teşkil ettiğini zaten söylemedim, ancak etik açıdan ele alırsak bu olay fazlasıyla tartışmaya açıktır…
NOT 3: Bakan Başkan Meclis üyelerine yemek vermiş ve demiş ki: Ben bu Sinan Kara’yı dava edeceğim. Ayrıca o benim arkadaşım da değil...
Sayın Bakan Başkan; Beni dava etmeniz inanın beni çok daha sevindirir.
Neden mi?
Çünkü ben bir gazeteciyim.
Ya siz?
NOT 4: Önceki yazımda Karabağlar Belediye Başkanı Sıtkı Kürüm’e kendi ilçesini ilgilendiren ciddi ve toplumsal bir sorundan bahsetmiştim. Henüz yanıt yok.
Bir kez daha hatırlatmış olayım…
Yorum Ekle
Yazarın diğer yazıları
- CHP’nin Cumhurbaşkanı adaylığı Özgür Özel’e kalabilir
- Buca’da Görkem Duman farkı
- AKP Selçuk’u unutsun..
- Kreşleri kapatmak ne demek?
- Tunç Soyer’in miadı dolmadı mı?
- Konu kendi Belediyeleri olunca; AKP’li vekiller dut yemiş bülbüle dönüyor
- Biraz sabır... Cemil Başkan güzel işler yapacak
- Cemil Tugay’ın formülü doğru
- Bu davranış ayakta alkışlanır
- Cemil Tugay başarılı mı, başarısız mı?
- Tüm Yazıları
SOSYAL MEDYA
MAGAZİN
Jennifer Lopez İstanbul ve Antalya'da konser verecek!
Son yıllarda özel hayatıyla gündemden düşmeyen Jennifer Lopez Türkiye'de müzikseverlerle buluşacak. Dünyaca ünlü pop yıldızı Jennifer Lopez, yeni dünya turnesi kapsamında Türkiye’ye geliy...
TEKNOLOJİ
EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ
Uzmanı uyardı: 50-60 yaş arasında daha sık görülüyor
Ani işitme kaybı, nedeni tam olarak belirlenemeyen ve üç günden daha kısa sürede gelişen, işitme testinde 30 desibel ve üzerinde (ardışık üç frekansta) kaybın tespit edildiği bir durumdur. Genellikle kulak çınlaması (tinnitus), uğultu gibi semptomlarla birlikte görülür. Nadiren baş dönmesi (vertigo) de eşlik edebilir. En sık 50-60 yaş aralığında görülmekte olup, erkek ve kadınlarda benzer sıklıkta rastlanmaktadır.
Yorumlar
Bu haberde yorum bulunmamaktadir.