Onlar Artık Kanka...
22 Ekim, 2010
Aziz Kocaoğlu ve Ekrem Demirtaş. Birisi İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı, diğeri İzmir Ticaret Odası Başkanı.
Bu ikili bir zamanlar kavgalarıyla ve birbirlerine karşı kullandıkları hakaret diliyle İzmir’in gündemini meşgul ediyordu.
İyi hatırlayanlar vardır.
Bu karşılıklı hakaretler küçümsenecek türden değil, ikilinin ağzından çıkan sözler İzmir Medyasında günlerce olay oluyordu.
Örneğin;
Aziz Kocaoğlu’nun Demirtaş’a karşı söylediği “Rantçı” ve “Üniversite örtüsünü kaldırtmasın bana” restleşmesi en çok zihnimizde kalan açıklamalardan birisiydi.
Konu Güzelbahçe’de bir kısmı eski Belediye Başkanı Ertan Avkıran’a ait olan arazinin Ekrem Demirtaş tarafından satın alınıp, Ekonomi Üniversitesine Kampus alanı yapılmak istenmesi idi.
Ancak o zamanlar Aziz bey ile Ekrem beyin arası bozuk olduğu için. Aziz bey, “burası tarım arazisi olup ayrıca kampüs yapacağız diye bir sürü villa imarı koyacaklar ve işin için rant var” demişti.
İşte bu açıklama fitili ateşlemişti.
Ve karşılıklı ağza alınmayacak sözler sarf edilmişti.
O arazi hala o şekilde duruyor, hatta konu yargıya bile taşınmış durumda.
Ve unutamayacağımız bir başka olay ise, Ticaret Odası seçimlerinde Alaattin Yüksel’in başını çektiği turuncu ekibin, Ekrem Demirtaş’a karşı açtığı amansız savaşta Aziz Kocaoğlu’ndan büyü destek alışıdır.
Bu konuda Kocaoğlu’nun fazlaca havaya girdiği ve Müteahhitlere Alaattin Yüksel’i desteklemeleri için baskı yaptığı dahi iddia ediliyordu.
Ve geldik bugüne
Bugüne baktığımızda garip bir ilişki ağı karşımıza çıkıyor.
Öyle ki;
Dağın başına tarım arazisi gerekçesiyle imar izni vermeyen aynı Kocaoğlu, Balçova’nın göbeğinde bulunan, bütün imarını kullanıp bir taş yığını haline gelen, Ekonomi Üniversitesi için meclisten onay alıp ilave imar iznini vermesi sizce de garip değil midir?
Soru şu;
Ne gibi bir ilişki ağı olmalı ki, dağın başına imar izni vermeyen Kocaoğlu, şimdi bütün imar haklarını tüketmiş bir yere, fazladan imar verecek kadar “imar bonkörü” haline geliyor.
İkinci soru:
Daha düne kadar boğaz boğaza olan bu ikili şimdi birbirini yere göğe sığdıramıyor. Balçova’da yapılan yeni ek binanın açılışı sırasında Aziz Kocaoğlu’na “özel teşekkür” göndermeyi bile ihmal etmeyen ikiliyi bu duruma getiren ilişki nedir?
Ve üçüncü soru:
Balçova’da yapımı tamamlanmak üzere olan Yurt Binasının işletmeciliğini Balçova Belediyesi mi yapacak, yoksa burası da yakın zamanda Ekrem Demirtaş’ın tekeline mi girecek?
Üçüncü soru henüz gerçekleşmiş değil ama gerçekleşme ihtimalinin olabileceğini duydum. Şimdiden paylaşayım.
Süleyman Gençel
Sevgili Süleyman (ağabey) ile keyifli bir birliktelik paylaştık.
Her ne kadar onun yüzünden Aziz Efe bize belediye reklâmını vermeyi kesse de biz oralı olmadık, çünkü biz gelecek reklâmın ve paranın hiçbir zaman derdinde olmadığımızı zaten deklare etmiş adamlarız.
İnsan bu işin mutfağında yetişince böyle oluyor.
Yani gözünüz para, pulu görmüyor.
Çünkü heyecanı size yaşatan madde değil, gerçektir. Dolayısıyla haber ve yazdıklarınızdır.
Bir de yürüdüğün kişi seninle aynı kumaştan olunca, o zaman tadına doyamıyorsun bu mesleğin.
İşte böyle bir dayanışma yaşadık Sevgili Süleyman usta ile…
Bu arada kendisi zaten mesajını verdi.
Çatıyı ayırmış olabiliriz ama ruhen bu birliktelik var, hep var olacak.
Zaten bize anlam katan da sanırım bu yanımızdır.
İş birlikteliği açısından;
Adam gibi bir araya geldik ve adam gibi de ayrıldık.
Dileriz başkalarına örnek olur.
Yolun açık olsun usta…
NOTLARIM
NOT 1: Aziz Kocaoğlu’nu anlamak mümkün değil hizmetleri ötelemekten dolayı bizi resmen tarih manyağı yaptı. Biliyorsunuz Aliağa-Menderes hattı 29 Ekim’de başlanacak denilmişti. Şimdi de Kasım sonuna ertelendi. Aziz Başkan sayesinde dejavu moduna girdik...
NOT 2 : Bakan-Başkan’ın bir bürokratı “Yeter Sinan boğulduk resmen” itirafında bulundu. Evet bence de yeter. Saçma sapan projeler değil, halk için işler yapın ki onları da yazayım. Ama bu yazacaklarım, alışılagelmiş “çiçek, böcek, kelebek” gibi klasikleşen haberler olacağı anlamına da gelmesin.
NOT 3 : Güzel şeyler de oluyor. Bir dost aradı ve dedi ki;
Gazetelerin haber bürolarında dahi Egenin Sesi okunuyor. Ne mutlu bize. Kimse merak etmesin bu çizgi sonradan değil, 10 yaşında başladı ve hep öyle de sürecek.
NOT 4 : Bir anı:
1998 yılı idi.
Can Baba, eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’e hakaret etmekten dolayı 6 ay hapis cezasına çarptırılmıştı.
Ben de o zamanlar Yeni Asır ve Sabah Gazetelerinin Datça muhabirliğini yapıyordum.
İzmir Büro’dan aradılar ve acilen Can Baba’dan görüş almam istendi.
Babayı sabahın kör bir saatinde Kumluk Sahilinde piizlenirken buldum.
Can Baba selam
-Selam evlat.
Baba ceza almışsın geçmiş olsun mu desem.
-Onların vereceği cezanın …….. emi!
Baba haber yapacağız, bir şeyler söylemen lazım
-Yarın sabah erken eve gel orda söylerim söyleyeceğimi evlat?
Ertesi sabah saat 9 gibi Can Babanın Dadya Mahallesindeki bol sardunyalı balkonuna vardığımda. Baba her zamanki gibi erkenciydi, kafa çekmeye başlamıştı bile.
-Hoş geldin evlat
Hoş buldum Can Baba
-Bak masanın üzerinde bir not var al oku o senin notun.
Ne Yorum
Ne Forum
Çok Kötü Gitti Durum
Belki Bir Gün Konuşurum
Soru Sorana Korum…
Baba anladım seni deyip çekip gittim:)
İzmir Büroyu aradım durumu anlattım. Olmaz biz bunu bu şekilde veremeyiz dediler.
Oysa asıl haber buydu.
Orhan Tokatlı’nın ağabeyi rahmetli Erdoğan Tokatlı, Doğan Grubunun Datça temsilcisiydi. Yanına gittim durumu anlattım.
Heyecanlandı hemen muhabir ruhlu adam ve bizimkiler bu haberi görür dedi.
Haber yapıldı ve gönderildi, ertesi gün Hürriyetin göbek sayfasında büyükçe şekilde çıktı.
Can Babanın bana söylediği bu not ise duvar yazısı olarak yerini buldu…
Yorum Ekle
Yazarın diğer yazıları
- CHP’nin Cumhurbaşkanı adaylığı Özgür Özel’e kalabilir
- Buca’da Görkem Duman farkı
- AKP Selçuk’u unutsun..
- Kreşleri kapatmak ne demek?
- Tunç Soyer’in miadı dolmadı mı?
- Konu kendi Belediyeleri olunca; AKP’li vekiller dut yemiş bülbüle dönüyor
- Biraz sabır... Cemil Başkan güzel işler yapacak
- Cemil Tugay’ın formülü doğru
- Bu davranış ayakta alkışlanır
- Cemil Tugay başarılı mı, başarısız mı?
- Tüm Yazıları
SOSYAL MEDYA
MAGAZİN
Jennifer Lopez İstanbul ve Antalya'da konser verecek!
Son yıllarda özel hayatıyla gündemden düşmeyen Jennifer Lopez Türkiye'de müzikseverlerle buluşacak. Dünyaca ünlü pop yıldızı Jennifer Lopez, yeni dünya turnesi kapsamında Türkiye’ye geliy...
TEKNOLOJİ
EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ
Uzmanı uyardı: 50-60 yaş arasında daha sık görülüyor
Ani işitme kaybı, nedeni tam olarak belirlenemeyen ve üç günden daha kısa sürede gelişen, işitme testinde 30 desibel ve üzerinde (ardışık üç frekansta) kaybın tespit edildiği bir durumdur. Genellikle kulak çınlaması (tinnitus), uğultu gibi semptomlarla birlikte görülür. Nadiren baş dönmesi (vertigo) de eşlik edebilir. En sık 50-60 yaş aralığında görülmekte olup, erkek ve kadınlarda benzer sıklıkta rastlanmaktadır.
Yorumlar
Bu haberde yorum bulunmamaktadir.