Tarihi Seçim’in Kazananları, Kaybedenleri, İkinci Tur ve Ötesi…

    14 Mayıs 2023 tarihinde yapılan 28. Dönem Milletvekilliği ve 13. Cumhurbaşkanlığı (CB) seçimi her açıdan tarihi bir seçim oldu. Öncelikle yurdumuzun büyük bir bölümünde sükûnet içinde ve beklenenin üstünde bir katılımla oy kullanan halkımız demokrasiye olan inancını ve açlığını göstermiştir. Sonuçları açısından bakıldığında ise, Cumhur İttifakı milletvekilliğinde meclis çoğunluğunu almasına rağmen Cumhurbaşkanlığı seçimi ikinci tura kalmıştır.

   Yapılan seçimin galibi kim diye bakarsak bence üç kazanan var:

   - 13. CB seçiminde ikinci tur için kilit rol oynayacak ve diğer iki adaydan istediği tavizleri alabilecek durumda olan ATA İttifakı ve Sinan Oğan,

   - Seçime son anda Cumhur İttifakı içinde ve kendi logosuyla girip %2,84 oy almasına rağmen Genel Başkanlarını meclise gönderen ve üstelik 5 Milletvekili çıkaran Fatih Erbakan’ın Yeniden Refah Partisi,

   - Doğru dürüst miting bile yapmamasına, hiçbir siyasi, ekonomik vaatte bulunmamasına ve kendi evlatlarına (Sinan Ateş) sahip çıkmadığı eleştirilerine rağmen %10,14 oy oranı ile 51 milletvekili çıkararak ben dahil herkesi şaşırtan Devlet Bahçeli’nin MHP’si.

   Kaybedenlere bakarsak, yaşadığı oy kaybı açısından İYİ Parti kaybedenler kulübünde ilk sırada. Devamında barajı geçemeyen Zafer Partisi ve büyük hedefleri olan Türkiye İşçi Partisi geliyor sanırım.

   Daha önce açıklandığı gibi CB seçiminde ikinci tur 28 Mayıs 2023 tarihinde yapılacak. Bu seçimin sonuçlarını bazı sorulara verilecek cevaplar belirleyecek sanıyorum. Bana göre bu sorular:

   - ATA İttifakı ve Sinan Oğan herhangi bir adayı destekleyecek mi? Eğer desteklerse kendisine oy veren iki milyon sekiz yüz bin seçmenin ne kadarını yönlendirebilir? Bu seçmen Oğan’ın bir işaretiyle blok halinde başka bir adaya oy verecek mi?

   - 14 Mayıs seçiminde Kılıçdaroğlu’nu destekleyen YSP, ikinci tur için yeni tavizler peşinde koşar mı? YSP sempatizanı seçmenler ikinci turda da aynı kararlılık ve katılımla sandığa gidip, aynı çoğunlukla Kılıçdaroğlu’na oy verirler mi?

   - Önümüzdeki 15 gün içinde daha önce örneklerini maalesef yaşadığımız, seçmenin kararını etkileyebilecek toplumsal bekamızı etkileyebilecek ve insanları korkuya sevk edecek çok önemli olaylara şahit olur muyuz? (umarım olmaz)

   Seçim sonuçlarına, ilk turda Cumhurbaşkanlığını ve meclis çoğunluğunu almayı hedefleyen Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) açısından bakarsak tam bir hayal kırıklığı yarattığı açıktır. Her ne kadar Meclis’te çoğunluğu elde etmiş olsalar da kendi oluşturdukları Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin abukluğu sayesinde ortada onlar açısından büyük bir tehlike vardır: “Cumhurbaşkanlığı seçimini kaybetmek” Böyle bir durumda kendilerinin yarattığı bu abuk sistem sayesinde başka bir partiden seçilebilecek bir CB kendi kabinesini kurup ülkeyi istediği gibi (şimdi olduğu gibi) yönetebilir. Üstelik herhangi bir güven oylaması veya gensoru baskısı olmadan. Mevcut sistem Recep Tayyip Erdoğan için kurulduğundan ve sonrası hiç düşünülmediğinden, biliyoruz ki, CB kararnameleri neredeyse Meclis’in üstünde bir işleve sahip.

   14 Mayıs seçim sonuçlarına bakıldığında Cumhur İttifakı (AKP+MHP) bu sistemi yani Anayasa’yı değiştirebilecek güce sahip değildir. Bu gidişle AKP’nin Parlamenter Sistemi arayacağı çok açık çünkü şu anda parlamenter sistem olsa bu sonuçlarla istediğini CB, istediğini Başbakan ve Bakan yapabilirdi ama “CB Hükümet Sistemi” denilen sistem buna izin vermiyor.

   Aynı zamanda her türlü maddi ve manevi devlet olanakları kullanılmasına, neredeyse tüm medya seferber edilmesine ve muhalif olabilecek tüm kurum ve kuruluşlara baskıya varan yaptırımlar uygulanmasına rağmen CB seçimi alınamamış ve hatta kaybetme ihtimali belirmişse ortada başarı yok demektir. Bana göre sarayda korku dağları sarmıştır.

   Seçim sonuçlarına Cumhuriyet Halk Partisi açısından bakarsak; 21 senedir iktidarda yıpranmış, ekonominin taban yaptığı, yolsuzluk iddialarının ayyuka çıktığı ve halkın büyük bir geçim sıkıntısı içinde olduğu bir ortamda bile seçimi kazanamamıştır. Her eğilimden 5 değişik partiyi yanına almasına rağmen Meclis’te bırakın Anayasa’yı değiştirecek sayıyı, çoğunluğu bile elde edememiştir. Açıkça Parti başarısız olmuştur. 28 Mayıs’tan sonra sonuç her ne olursa olsun şapkasını önüne koyup düşünmesi zorunludur.

   Sonuç olarak her şeye rağmen; kötü oynadığınız şampiyonluk maçında maç berabere devam ederken hakemin (halk) 90+7’de penaltı (ikinci tur) çaldığını düşünün, golü atabilirsen (CB seçimini alabilirsen) her şey istediğin kadar güzel olmasa da, bu ülkeye bahar yeniden gelebilir.

   O zaman, HAYDİ!