Cumhuriyet son duraktır…

- Dedeciğim eğer vaktin varsa, bir ödevimle ilgili yardımını istiyorum.

- Söyle bakalım Kaancığım, bilebileceğim bir şeyse yardım etmeye çalışayım.

- Sen Cumhuriyetimizin 100ncü yılını görme gururunu bizzat yaşadın dede. Ben de o günleri gördüm ama çok küçüktüm hatırlamıyorum. Şimdi Cumhuriyetimizin 110ncu yılında öğretmenim ‘Cumhuriyet nedir?’ diye ödev verdi, ama ‘Cumhuriyet, halkın seçtiği vekilleriyle yönetime sahip çıkmasıdır’ gibi sıradan tanımlamalar istemiyorum dedi. Cumhuriyetimizin 100ncü yılını bizzat yaşamış biri olarak bana Cumhuriyeti anlatabilir misin?

- Aslında Cumhuriyet anlatılmaz yaşanır ama bildiklerimi ve duygularımı anlatmaya çalışayım.

- Bak Kaancığım, Cumhuriyet maceramız bundan tam 152 yıl önce, senin gibi sarı saçlı mavi gözlü bir bebeğin Selanik’te doğumu ile başladı. Ülkenin kötü yönetildiğini daha lise ve Harp Okulu yıllarında yakından gören bu yiğit delikanlının aklında Cumhuriyet fikri, oluşmaya başlamıştı bile.

- Birinci Dünya Savaşı sonrası Osmanlı İmparatorluğu yenilen tarafta olunca neredeyse tüm medeni alem ülkemizi işgal ettiler. 1915 yılında Mustafa Kemal komutasındaki birliklerimize karşı savaşı kaybedip Çanakkale’yi geçemeyenler bu sefer Padişah Hükümetinin imzaladığı anlaşma uyarınca boğazlarımızı güle oynaya geçtiler. Her yer yabancı askerlerle doluydu. Öyle ki, sadece adı kalmış İmparatorluğun o zamanlar başkenti olan, İstanbul bile işgal edilmişti. Ama İstanbul Boğazına demirlemiş düşman donanmasına ve sokaklarda dolaşan yabancı askerlere bakıp, ‘geldikleri gibi giderler’ diyen ve gözlerinden mavi şimşekler çakan biri vardı: ülke ve vatan sevdalısı Mustafa Kemal.

- Peki, ülkemizin düşmandan temizlenmesi ve Cumhuriyetin kuruluşu çok zor olmuştur o zaman.

- Haklısın Kaan, hiç kolay olmamış. Çünkü, mücadele edilen sadece ülkemizi işgal eden düşmanlar olsa belki bir nebze daha kolay olabilirmiş savaş.

- Başkaları da mı varmış?

- Saray. Ülkenin yöneticisi saraydaki sözde İmparator, ülkemizi düşman çizmesinden kurtarmaya çalışan Mustafa Kemal’i hain ilan ederek idam edilmesini emretmiş.

- Korku filmi gibi dedeciğim…

- Evet, aynen öyle Kaan.

- Sonunda yüce Türk milleti Mustafa Kemal önderliğinde büyük kayıplar vererek ve elinde avucunda ne varsa kullanarak, ülkeyi düşman işgalinden kurtarmış. On binlerce şehit ve gazi vermişler ama vatanı düşmandan temizlemişler.

- Bu durumda Saray yöneticileri ne yapmış?

- Ne yapacak bir gece yarısı düşman donanmasına ait bir gemiye binerek ülkeden kaçmış .

- Cumhuriyet çok zor kurulmuş…

- Çok zor olmuş Kaan’ım, çok zor. 110 yıl önce ilan edilen Cumhuriyet, yokluk ve yoksulluk içinde üstüne bir de cahil bırakılmış, yorgun ve yaralı halkın umudu olmuş. Yüzyıllardır Padişah kulu olmaya ve neredeyse Türk olmaktan utanç duymaya alıştırılmış bir topluluktan modern düşünceli bireyler yetiştirmek ve millet olma bilincinin yerleştirilmesi Cumhuriyetin başlıca hedefiymiş.

- Sonra ne olmuş Dede?

- Sonra, yanmış yıkılmış neredeyse yok edilmiş bir toprak parçasından tüm dünyanın gıpta ettiği modern bir ülke oluşturma devrimleri yapılmış.

-Cumhuriyet kurulunca ülkemiz düşmanlardan temizlenince iç ve dış düşmanlar, emellerinden vazgeçmişler mi bari?

- Yok Kaan’ım, onlar Türk milletini yok etme, olmuyorsa güçsüz düşürme sevdasından hiç vazgeçmediler, vazgeçmeyecekler. Ülkemizi silahla işgal edemeyeceklerini anlayan Cumhuriyet düşmanları, geçmişte olduğu gibi bugünlerde de, halkımızın arasına karışıp, onun tertemiz dini duygularını istismar ederek ülkeyi yeniden ele geçirmeye ve saray yönetimleri kurmaya, halkımızı Cumhuriyete düşman etmeğe ve Atatürk’ü unutturmaya çalışıyorlar. Gelecekte de çalışacaklar. Onun için Atatürk ve Cumhuriyet sevdalısı gençlik hep uyanık olmalı.  

- Benim ödevime gelirsek dedeciğim Cumhuriyet ne demek, o zaman?

- İşin en önemli kısmı işte burası Kaancığım:

- İğneden ipliğe her şey için dışa bağımlı bir ekonomiden, kendi ayakları üzerinde durabilen tam bağımsız bir ülke yaratmaktır Cumhuriyet.

- Cumhuriyet, ilimde, fende ve sanatta çağdaş devletler seviyesine ulaşmak demektir.

- Küçüklüğünde çobanlık yapan bir köy çocuğunun ülkeye yönetici olabilmesidir Cumhuriyet.

- Herkesin inancına saygının teminatı ve adalet demektir Cumhuriyet.

- Kişisel özgürlüğün teminatıdır aynı zamanda, kendisine karşı olanların bile haklarının koruyucusudur Cumhuriyet.

- Cumhuriyet, gurur ve onurla ‘Ne mutlu Türk’üm diyene’ diyebilmektir.

- Cumhuriyet, aklın ve bilimin ışığında Mustafa Kemal Atatürk’ün devrimlerine sahip çıkmaktır.

- Cumhuriyet bizim için tartışmasız son duraktır.

- Cumhuriyet ne demek çok iyi anladım dedeciğim, çok teşekkür ederim. Bundan sonra ben de Atatürk Cumhuriyetini koruma ve kollama görevimi yerine getirmek için tüm varlığımla çalışacağım.

- Seni çok seviyorum torunum, gel seni kucaklayayım. Sizler var oldukça düşmanlarımızın kazanamayacağına inancım tamdır.