Anıtkabir AVM mi Oluyor?

‘İstanbul’un imamıyım’, Demokrasi bir trendir, istediğimiz durağa gelince ineriz’ dedim, tınmadın.

‘BOP Eşbaşkanı oldum. Kaddafi’yi, Iraklı Müslümanları, Esad’ı bir kalemde sildim’ umursamadın.

‘Kan içen canileri vatandaş yapıp, silahlandırıp komşu ülkeye saldım’ takmadın.

‘Teröristle görüşen şerefsizdir, onlarla kucaklaşanlarla el sıkışmam, dokunulmazlıklarını kaldırıyoruz’ dedim, yuttun.

‘Andımızı kaldırdım, T.C.’yi sildirdim, Gençliğe Hitabe’yi sakıncalı bulup, Türk Milliyetçiliğini ayaklarımın altına alıyorum’ dedim, yutkundun.

‘Ananı da al git kardeşim’ deyip, ‘Hükümet İstifa’ diyen şehit anasına gaz sıktım’, uyanmadın.

İmralıdakini barış güvercini,

Kandildekini aktivist, özgürlük savaşçısı,

Vahdettin’i halk kahramanı,

Medyayı yandaş tetikçi,

Komutanları vatan haini,

Manavı, aşçıyı suikastçı,

Eğitimi tarikatçı, öğretmeni cemaatçi, öğrenciyi kopyacı,

Sendikaları şakşakçı,

Yurtseverleri gaz manyağı,

Atatürk Orman Çiftliğini ABD elçiliği yaptım, daha çok oy verdin.

Şimdi sıra geldi,

Anıtkabir’in AVM olmasına,

Durmak yok yola devam kardeşim!

…..

ve bu dünyada, bu zulüm 
senin sayende. 
ve açsak, yorgunsak, alkan içindeysek eğer 
ve hâlâ şarabımızı vermek için üzüm gibi eziliyorsak 
kabahat senin,
- demeğe de dilim varmıyor ama -
kabahatin çoğu senin, canım kardeşim!

(Nazım Hikmet RAN)

İZMİR, 20 Mayıs 2013.